31 Mayıs 2009 Pazar

EKŞİLİ ÇORBA-SEMİZOTU ÇORBASI


  
  Efendim semizotunu bilmeyeniniz var mı acaba?Ben bu otu çok sever sık sık tüketirim bir ara kanı temizlediğini duymuştum ama hiç merak edip araştırmadım normalde araştıran bir insanımdır.Bizim oralarda semizotunun çorbası,salatası,cacığı pek sevilir,semizotu ile ne yapılırsa severek yerim.Bu çorbayı pek kimse bilmez tadan da bir daha yemek ister.Ekşili sarımsaklı tadı seviyorsanız bu çorba tam size göre.Bu arada semiz otunun faydalarını merak edenlere:
Fasulye kadar semizotunun da hastalıklara iyi geldiği kaydedildi. Uzmanlar, özellikle genetik bilimciler tarafından mucizevi besin olarak gösterilen semizotunun yararlarını şöyle sıraladı:
Kanı temizler.
Sinir krizlerini önler.
Beyin yorgunluğunu alır.
Böbreklerdeki kum ve taşları döker.
Şeker hastalarının susuzluğunu azaltır.
Diyet sırasında sıklıkla tüketilmelidir. Çünkü kilo verdirir. (Alıntıdır)
Gelelim semizotunun çorbasına yani ekşili çorbanın tarifine:
malzemeler:

-Yarım çay bardağı döğme(yarma),
-1 çay bardağı mercimek,(kırmızı mercimek)
-yarım kğ semiz otu,
-1 avuç haşlanmış nohut
-1 tatlı kaşığı ekşi,tuz,su
sosu için:2-3 diş ezilmiş sarımsak,pul biber,kuru nane,zeytin yağı
Yapılışı:

-Döğmemizi(yarmayı) sabahtan sıcak suya ıslattım ki öğleden sonra pişirirken kolaylık olsun diye.Ben buradaki ölçiden biraz fazla ısladım ve pişirdim .Fazlasını derin dondurucuya bıraktım hazır haşlanmış döğme, çorbalara katmaya çok iyi oluyor.Nohut içinde aynısı geçerli eğer evde nohutunuz varsa ve hazır nohut kullanmıyorsanız ;nohutları akşamdan bolca ıslayıp düdüklüde pişirdikten sonra poşetleyerek derin dondurucuya koyalım .İşte size her zaman hazır nohut.Pİlavlara,çorbalara salatalar ...
-Daha sonra mercimeği,döğmeyi çorba yapar gibi pişiriyoruz.
-Temizleyip doğradığımız semiz otlarını bu karışıma ekliyoruz ve pişirmeye devam ediyoruz.
-Haşladığımız nohutları pişmeye yakın ilave ediyoruz.
-Çorbayı ocaktan almadan 1-2 dakika önce ekşisini ilave ediyoruz(Ekşi sizin isteğinize kalmış ) Bir iki taşım kaynatıyor ocaktan alıyoruz.Ekşi piştikten sonra eklenecek buna dikkat etmezseniz çorbanın içindeki malzemeler sertleşir.Ekşisinin biraz belirgin olması gerek tam tadını almanız için.
-Sıra geldi sosuna:1 yemek kaşığı yağı ısıtıyoruz yanmasına yakın içine ezdiğimiz sarımsakları ,nane ve pul biberi ilave edip çorbaya katıyoruz.
-Daha sonrada afiyetle yiyoruz.Sizden bir ricam var bu çorbayı mutlaka deneyin ve sonucu yazarsanız sevinirim.Deneyen herkes beğendiği için sizinde beğeneceğinizi düşünüyorum.

Herkese iyi haftalar sevgiler

29 Mayıs 2009 Cuma

SATRANCIN FAYDALARI


Efendim bugünlerde pek bir yoğunuz.Karne telaşı bir yerden kurslar bir yerden beni çok yorsa da şikayetçi değilim.Satranç çok zevkli bir spor .Öğrencilerime öğretmek ve bu işi tam anlamıyla yapmak için hizmet içi kurslardan satranç eğitimine gittim .Çok zevkli bir kurs ve zevkli bir oyun mutlaka ama mutlaka denemenizi tavsiye ederim .Çocukların zihinsel gelişimi için harika bir spor.Bugün kursumuz bitti keyifli anlar yaşadık ,aynı okuldan mesai arkadaşım Deniz Hanımla birlikte katıldık kursa .İkimiz içinde zevkli bir kurs oldu .Hafızamızda hoş bir anı olarak kalacak.Kurs hocası dillere destandı.Her sözü bizi kırdı geçirdi.Ya yok böyle biri.Öyle sözleri var ki ;


"Evde kahve varsa,çay yap da ayran içelim."Bu sözü satrançta her taşa dokunamayacağımızı yani dokunduğumuz taşı oynayacağımızı anlatmak için örnek vermişti.


SATRANCIN FAYDALARI


- Kötü alışkanlıklar edinilmesine engel olur.


- Planlı hareket etmenin önemini ve gerekliliğini kavratır.


-Süratli, doğru ve çabuk düşünebilmeye yardımcı olur, olaylara doğru yorumlarla yaklaşabilme yeteneklerini geliştirir.


- Kişiliği ve karekteri olumlu yönde etkiler ve geliştirir.


-"Kendine güven" duygusu aşılar ve bunu geliştirir.


- Kendi güç ve yeteneklerini daha iyi tanıyarak, bireysel güç ve yetenekleri açığa çıkarmaya ve bireysel doğru kararlar alabilmeye yardımcı olur.


- Dikkatini tek konu üzerinde yoğunlaştırabilme alışkanlığı kazandırır.


-Diğer ders konularının daha iyi anlaşılıp kavramasına yardımcı olur. Bilimselliği ön plana alarak araştırmalar yapmaya yönlendirir.


- Konulara karşı şüpheci yaklaşımı benimsetir, onları ezberci zihniyetten arındırır. Kötü


- Kişileri düşünen, araştıran, yargılayan varlıklar haline getirir ve yaratıcılıklarında özgür bırakan bir ortam hazırlar.


- Başarıya ancak ve ancak sistemli ve disiplinli bir çalışmayla varılabileceğini gösterir.


- Mücadeleci bir ruh yapısına sahip olmanın gerekliliğini benimsetir.


- Başarısızlıklar karşısında yılmamayı, başarı için daha da çok çalışmanın gerekli olduğunu öğretir.


- Başarılardan büyük hazlar duyarak daha da başarılı olmaya yönlendirir.


- Yepyeni hedefler göstererek bu yeni hedefler doğrultusunda motivasyon sağlar.


- Kişilerin olumsuz bir yönünü, eksikliğini, veya bir davranış bozukluğunu hızlıca ortaya çıkarır.


- Kurallara uymayı, dostça oynamayı, kaybetmeyi kabullenmeyi, kazananı kutlamayı öğretir.


- Yakın dostluklar kurup daha çok sosyalleşmeye ve sosyal yaşamının zenginleşmesine yardımcı olur.


- Satrancın yararlarını gösteren bütün bu maddeler, Milli Eğitimin de temel amaçlarındandır, Türk Milli Eğitimi’nin öğrenciler tarafından kazanılmasını istediği temel davranışlardır. Bu kadar pozitif etkisi olan bir araç kesinlikle bir 'EĞİTİM ARACI'dır. Yeryüzünde başka hiçbir araç, bu kadar olumlu davranışların hepsini birden bireylere kazandıramaz!


Öyleyse, çocuklarımızın olabildiğince küçük yaştan başlayarak 'Kişilik gelişiminde satrancın pozitif etkilerinden yararlanma’ amaçlanmalı, çocuklarımızın olumlu davranışlar sergilemelerini sağlamaya çalışmalı bu amaç bir 'görev' olarak benimsenmelidir. (Türkiye satranç federasyonu)


27 Mayıs 2009 Çarşamba

MFÖ KONSERİ ŞANLIURFA

Oldum olası çok severim MFÖ 'yü.Çok eglenceli bir grub diye düşünürdüm yanılmadığımı canlı canlı izleyerekte anladım.Resmen insanı alıp konserin içine katıyorlar . Halkla diyalogları çok güzel ,mütevazı ,insancıl yaa çok şekerlerdi.Onlara olan hayranlığım bir kat daha arttı desem yanlış olmaz.Çok güzel bir gece geçirdi Şanlıurfalılar sayelerinde.Teşekkürler MFÖ.
Not: Bu aralar pek uğrayamıyorum,yorumlara cevap yazamıyorum kusura bakmayın.En kısa zamanda telafi ederim.Santranç kursum ve ilsis öğrenci notları ile meşgulüm.Hepinizi kocaman
öptüyorum :))))))))

24 Mayıs 2009 Pazar

SEZEN AKSU ŞANLIURFA DAYDI


Halil İbrahim Buluşmalarının konuğu Sezen Aksu ydu.Sesiyle bizleri büyüledi.4 bine yakın izleyici vardı .Sezen Aksu verdiği firikiklerle gazetelere iyi malzeme çıkarttı sanırım .Gerçekten sahnesi ,sesi çok güzeldi.Yarında MFÖ geliyor Şanlıurfa ya bakalım nasıl geçecek merakla bekliyoruz.

22 Mayıs 2009 Cuma

HALİL İBRAHİM BULUŞMALARI

ŞANLIURFA'DA BİR İYİLİK HAREKETİ

Halil İbrahim Buluşmaları üç büyük semavi dinin peygamberlerinin atası İbrahim Peygamber’in doğduğu yer olan Şanlıurfa’dan başlayıp bütün dünyaya ulaşacak, ülkeler arasında iyilik köprüleri kuracak ve bütün insanlığı onun engin zenginliğinde buluşturacak bir iyilik hareketi olarak başlatılmıştır. Halil İbrahim Buluşmaları’nın amacı; misafirperverlik, paylaşım, gönül genişliği, yardımseverlik, cömertlik, bereket vb. insani hasletlerin ışığında, Hazreti İbrahim’in binlerce yıl öncesinden günümüze açtığı yoldan giderek, onun ayak izlerini takip etmektir

III. ULUSLARARASI HALİL İBRAHİM BULUŞMALARI 2009 YILI ETKİNLİK PROGRAMI

1. GÜN / 22 Mayıs 2009, Cuma

İYİLİĞİN KALBİNE YÜRÜYÜŞ / Harbi Umumi Şehitleri Abidesi’nden Balıklıgöl’e Yürüyüş

Açılış Konseri / HANNAH BERGER

Saat: 19.00 Yer: Balıklıgöl Amfi Tiyatro

KONSER / Türk Tasavvuf Müziği /SAMİ SAVNİ ÖZER

Saat: 21.30 Yer: Amfi Tiyatro.

2. GÜN / 23 Mayıs 2009, Cumartesi

SERGİ AÇILIŞLARI / Fotoğraf , Hüsn-ü Hat ve Ebru Sanatı

Saat: 09.30 Yer: Balıklıgöl Dergâh Platosu

ALTIN SOFRA İYİLİK ÖDÜLLERİ TÖRENİ

Saat: 11.00 Yer: Otel El-Ruha

MİSAFİRLER İLE ÖĞLE YEMEĞİ /Saat 12.30

URFA’DA TARİHE YOLCULUK / Yurt Dışından Gelen Konuklara Yönelik Gezi

Saat: 14.00 Yer: Otel El-Ruha

TOPLU SÜNNET ŞÖLENİ

Saat: 14.30 Yer: Balıklıgöl Devlet Hastanesi

HALİL İBRAHİM SOFRALARI / Saat: 18.00

KONSER / SEZEN AKSU

Saat: 21.00 Yer: 11 Nisan Şehir Stadyumu

3. GÜN / 24 Mayıs 2009, Pazar

“HALİL İBRAHİM SOFRASI” / Tirit Ziyafeti

Saat: 06.00 Yer: Balıklıgöl Dergâh Platosu

ULUSLARARASI HALİL İBRAHİM BULUŞMALARI KONFERANSI / “YARDIM AHLAKI”

Saat: 09.00 Yer: Dedeman Şanlıurfa


GELENEKSEL SIRA GECESİ / İSHAK DEMİR

4. GÜN / 25 Mayıs 2009, Pazartesi

TARİHİ URFA MEKANLARINA GEZİ

Saat: 10.30 Yer: İl Kültür Müdürlüğü

TİYATRO GÖSTERİSİ / Ankara Büyükşehir Belediyesi Orta Oyunu Ekibi

Saat: 17.00 Yer: Balıklıgöl Amfi Tiyatro

MEHTERAN EKİBİ GÖSTERİSİ /İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zihinsel Engelliler Mehter Ekibi

Saat: 18.00 Yer: Balıklıgöl Amfi Tiyatro

KONSER / MAZHAR- FUAT- ÖZKAN

Saat: 21.00 Yer: 11 Nisan Şehir Stadyumu

İşte sevgi arkadaşlar eğer Şanlıurfa yakınlarındaysanız sizleride bekleriz ,bu güzel iyilik hareketine

Ayrıntı için:

ÇERİ DOMATESLİ SALATA

Sağlıklı yaşamı hayatımızın temel prensibi yapmaya çalışıyoruz.Sağolsun Mehtap Hanım bu konuda bizlere çok yardımcı oluyor.Kendisine burada tekrar çok teşekkür ediyorum. Bu salata ve buna benzer salatalar artık hayatımda vazgeçilmezim oldular yaşasın sağlıklı yaşam!
Bu günlerde yeşil ne bulduysam alıyorum.Özellikle yeşil soğan ve semiz otu vazgeçilmezlerim,salataya ayrı bir tat veriyor.Limon ve çok az zeytinyağ ile değmeyin keyfime.
Sevgiler

20 Mayıs 2009 Çarşamba

HALFETİ- BİRECİK TURU

Şanlıurfa ve Gaziantep arasında sıkışıp kalan, güneyine düşen Zeugma Antik Kenti ile Fırat'ın suladığı havza üzerinde, Şanlıurfa'ya 120 km mesafedeki Halfeti, tepeden yeryüzü cenneti gibi gözüküyor.
M.Ö.8854'de Asur Kralı tarafından ele geçirildiğinde adı Şitamrat olan şirin ilçede, Medler, Persler ve Araplar hükümdarlık süren medeniyetlerden. Halfeti'nin karşı yakasında kalan Rumkale ise, Hıristiyanlık dininin kutsal mekanlarından sayılıyor. Hz. İsa'nın (AS) havarilerinden Jhonnes Rumkale'de, kayadan oyma bir mekanda İncil'in nüshalarını çoğaltmış. Bir dönem başpiskoposluk olan Rumkale, barındırdığı kiliseleri ile dini merkez kimliğini de kazanmış.

Sular artında kalan Halfeti 'den manzaralar .Eskiden insanların yaşadığı bu yerlerde, artık motorlarla seferler yapılarak gezilebiliyor.Halk yeni yerleşim yerlerine nakledilmiş.


Yolu Güneydoğu'ya düşenlerin Halfeti'ye ulaşabilmeleri için, Kelaynaklar diyarı Şanlıurfa-Birecik'te güzergah değiştirmesi gerekiyor. Böylelikle, nesli tükendiği için koruma altına alınan Kelaynak kuşlarını görebilmekte mümkün oluyor. Eşleri öldüğünde başka bir kuşla çiftleşmeyen Kelaynakları gördükten sonra, yaklaşık 40 kilometrelik keyifli bir yolun sonunda, uyuyan Fırat'ın derinliğinde karşınıza kaybolup gideceğiniz Hafeti çıkıyor.Halfeti'de heryer yemyeşil fıstık bahçesi,insan gözünü alamıyor bu güzelliklerden.



Halfeti'ye gittiğinizde, Rumkale'yi görmeden, Birecik Barajı'nı tekneyle turlamadan, siyah güllerini koklamadan, ve suyun bağrından kopardığı Çatak mahallesine uğramadan dönmeyin...

19 Mayıs 2009 Salı

19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI


Bugün 19 mayıs Atatürk'ü Anma Gençli ve Spor Bayramı.Ülkemizin birlik ve bareberliğe ihtiyacı olduğu şu günlerde bu güzel günü çoşkuyla ve gelecel için güzel ümitlerle kutluyorum.İnanıyorum ki her şey daha da güzel olacak.Sevgiye başlar herşey .Bir insanı sevmekle...

İşte bu güzel gün Atatürk 'ün doğum günü aynı zamanda.Atam doğum günün kutlu olsun .Emanetinin bekçisiyiz.


ATATÜRK'ÜN DOĞUM GÜNÜ

1936 yılında bir gün, Cumhurbaşkanlığı Umumi Kâtibi Hasan Rıza Soyak Atatürk'e bir evrak getirmişti. Bunda, Atatürk'ün doğum gününün bildirilmesi rica ediliyordu.


M. Kemal Atatürk, bunun üzerine düşündü, fakat bu günü kendisi de tam olarak bilmiyordu. Ancak, annesinden işittiğine göre, bir bahar mevsiminde doğmuş olduğunu ve o gün için ise şöyle dediğini hatırlıyorum:


Bu bir 19 Mayıs günü niçin olmasın?


Detaylı bilgi için


18 Mayıs 2009 Pazartesi

MERCİMEKLİ BULGUR PİLAVI

Bu pazar diyet listemizde mercimek,nohut,fasulye gibi kuru baklagiller vardı .Ben yeşil mercimeği çok severim.Tabi bu hafta pazar günü kaçar mı hemen mercimek pilavı yaptım.Öğle yemeğinde yanında bir de turşu değmeyin keyfime.
Malzemeler:
  1. 1 çay bardağı Yeşil mercimek
  2. 1 çay bardağı bulgur
  3. 1 tane kuru soğan
  4. Biraz biber salçası ,tuz
Yapılışına gelince:
  1. Yeşil mercimekleri haşladım hafif sert kalacak( çünkü daha sonra bulgurlada pişiyor),Haşladığım yeşil mercimekleri süzdüm.
  2. Tencereye 1 kaşık zeytin yağı ekledim bir küçük soğanı kavurdum .Üzerine biraz salça ilave ettim.Daha sonra 1 çay bardağı bulgur ilave ettim .
  3. Suyunu,tuzunu ekleyerek pişmeye bıraktım
    Piştikten sonra yanında kuru soğan yada turşu ile çok nefis oluyor.Ayrıca yeşil mercimek bol lifli yiyeceklerin arasındadır.Sindirim sistemini çalıştırması açısından kırmızı mercimeğe göre daha çok tüketmek iyi olur düşüncesindeyim:: :)))))
Herkese iyi haftalar bol gülücükler:):):):):):):):):):

14 Mayıs 2009 Perşembe

DOMATES KURUSUYLA BAMYA

Ben domates kurusunu her fırsatta kullanırım.Daha doğal geliyor bana.Yazın biraz bamya ,biber,patlıcan ve domates kurutmuştuk anneciğimin yanındayken.Hala kullanmaktayım. .Artık son demlerini yapıyorum kuruluklarımın,Yazın kısmet olursa yine kuruluklarımı kurutacağım kış için.Sizlerede tavsiye ederim.

Yapılışına gelince:

Bamyaları akşamdan ıslattım,içine yarım limon sıktım saydamsı olmasın diye.Kurutulmuş domatesleride ıslattım.Bir gün sonrada bir soğanı,domatesi ve bamyayı düdüklü tencereye ekledim 20 dakika pişirdim.Ha unutmadan içime 1 yemek kaşığı zeytin yagı ekledim.Piştikten sonra içine bir limon sıktım 3-4 baş sarımsak ezdim ekledim.Benim yiyeceğim kısmı ayırdım eşimin yiyeceği bamyaya nohutta ekledim daha güzel oluyor ama benim diyetteki nohut hakkımı başka bir gün kullanacağım.::)))

13 Mayıs 2009 Çarşamba

KABAK SANDALI

Kabak sanadalını sanırım bilmeyen denemeyen yok gibidir işte bende bu yemeği deneyenler arasındayım.Eskiden içini kıyma sote yapar o şekilde fırına verirdim ama bu aralar tavuk etini soteliyorum daha hafif oluyor .Üzeri kaşarlı olmayan bana ait diğerleri eşime.

Yapılışına gelince:Kabakları ordana oyacakla açtım kısa bir süre kaynattım Kabaklar haşlandıktan sonra içine basit bir şekilde ;tavuk,soğan,biber,domates ve dereotundan oluşan soteyi ekledim.Onun üzerinede kaşar rendeledim doğru fırına attım kaşarlar eriyince çıkardım .Bu kadar kolay .Denemenizi tavsiye ederim .

Not:Fotosu aceleye geldi artık bir daha ki sefere inşallah

11 Mayıs 2009 Pazartesi

ÇİLEKLİ PUDİNG


Mevsimlerden çilek mevsimi,benim gibi çileği çok seviyorsanızda bu günleri iyi değerlendirin derim.İşte bende bu mevsimi iyi değerlendirmeye çalıştım. Eşimin pazardan aldığı çilekler mis gibi görünüyordu biraz yedik ama fazla almıştı.Çileğin reçelinide çok severim de bu diyet döneminde olmaz dedim.Evdeki vanilyani pudingi pişirdim Üzerindeki tarife göre. Kaselere paylaştırdım.Üzeri içinde çilekleri blendardan geçirdim içine biraz pudra şekeri ilave ettim ve pudinglerimin üzerine döktüm onun üzerinide hindistan cevizi ve fıstıkla süsledim tadı çok güzeldi sadece bir kaşık yedim.(tat kontrolü için)Basit ama lezzetli görüntüsü güzel her şeyden önce.Afiyet olsun

Herkese iyi haftalar.Sevgiler

10 Mayıs 2009 Pazar

ANNELER GÜNÜ-ANNE KİMDİR?


Annelik, dünyanın en güzel duygusu olsa gerek malesef ben duyguyu daha tadamadım.İnşallah rabbim nasip ederse ben bu duyguyu tadarım.Buradan başta kendi annem olmak üzere KARŞILIKSIZ SEVGİNİN TEK ADRESİ OLAN annelerimizin anneler gününü kutluyorum.Anneler günü ile ilgili ne yazayım diye düşünürken gelen bir mail çok hoşuma gitti ,birazda güldüm doğrusu.Okuyun bakalım anne kimmiş......

Not:Yalnız kim yazmış nette biraz baktım bulamadım .Alıntıdır.Yazanın kalemine sağlık ...

ANNE KİMDİR / NEDİR..?
Bir erkek çocuğun kaleminden çıkmış, bu kadar olur yani, tam tarif :))

ANNE, dünyada karşılık beklemeden börek yapan tek insandır.


Karşılıksız sevginin ete kemiğe bürünmüş halidir..!

Ne kadar üzsen de 10 Dakika sonra seni affeden zarif bir memeli türüdür,

Yağlı bile olsa tiksinmeden saçını okşayan, kucağına yatıran, öpüp koklayan tek varlıktır,

Meleğin süt verebilenidir.


'Yarasın' diye muhallebinin içine ciğer katarak, çocuğuna yediren manyaklık derecesinde yaratıcıdır.

Yemek yemeyen çocuğun dikkatini çekmek için elindeki tencere ve tavalarla maymunluk yapabilen kişidir.


Kafayı çocuklarıyla bozmuş, göbek bağı kopsa da, yürek bağı asla kopmayan, sevgi dolu fedakar insan dişisidir.

Bulaşık, ütü, vb. yaparken bile otomatik olarak çene çalan, kendi kendine konuşan, 'kadın dırdırı' denen mereti erkeklere daha küçükten belletendir.


Yemek uzmanı, düzen insanıdır.

Yavrularını yol tarafından değil, kaldırım tarafından yürütendir.


Dizi dizi incidir, lakin gerektiğinde, laf sokma dalında da birincidir..!

Sevgiliden ayrılma haberi verildiğinde, 'amaaan ben sana daha güzelini bulurum' diyebilen
komik bir karakterdir...


'Oğlum aradım yoktun. Ben de mesaj atayım dedim sana. Gelince ara beni emi aslan evladım.
Kara börülcem benim, öptüm annen' şeklinde mesajlar atabilen, teknolojiyi ısrarla reddeden, kabullenemeyen, kafasına göre yorumlayan bilişim düşmanıdır...


AMA ...
AMA dünyanın en güzel kucağına sahip, en güzel kokan, harikulade bir varlıktır.
Olmadık yerlerde 'iyi ki doğurmuşum ulen seni' diyen, benim hatırıma benimle Freddy Mercury dinleyen bir sabır ağacıdır.

Evlatlarını asla ayırmayan, aynı zamanda birbirinden koruyan güç abidesidir.

Evde bir yere uzandığınız an, orada temizlik yapacağı tutan, temizlik konusunda kayışı kopardığından, temizlikçi gelecek diye evi temizleyen, balans ayarı kaçmış, sevimli, tatlı, güzel bir temizlik manyağıdır...


Mutfakta yaşayan, evde herkesi idare eden bir tür tatlı canlıdır...

Evrendeki tüm sevgilerin güçlerini birleştirdiği sulugöz abidesi bir yaratıktır..!


Oğlunun damat - kızının gelin olduğunu görünce, çocuğu mezun olunca, çocuğu gol atınca,
çocuğu hasta olunca, çocuğu askere gidince, çocuğu harçlıklarından 5 dolar biriktirdi diye,
dolar yükselince, velhasıl buna benzer bir sürü şeye anında ağlayabilen, bu mesajı okurken bile duygulanıp - gözleri dolabilen, ağlamaya meyilli bir yapısı olan duygu pınarıdır.

Çoook uzakta dursa da yakın hissedilen, çok yakınında dahi olsa canı hep istenen, asla vazgeçilmeyen, dizinin dibinde olmak istenen, evlatların varlığını, varlığına armağan edebileceği,
*** ıslak - kuru ama heeeep duygulu***
tek kadın modelidir...


8 Mayıs 2009 Cuma

SÜPER BİR REÇEL


Ben çilek reçelini çok severim rejimden önce aldığım ve çok memmun kaldığım bir reçelden bahsetmek istiyorum size.Hani hazır reçeller içinde meyve özürlü olurlar .Şöyle bir iki tane çilek,vişne olur ya işye bu reçel öyle değil.İçi dolu dolu çilekti.Resmen sade çilek vardı içinde,tadı da süperdi zaten güllüoğlu biliyor bu işi sitelerine baktım sizinde incelemenizi tavsiye ederim.Şimdi diyeceksiniz ki sana paramı verdi bu güllüoğlu yok be canım nerdeeeeee:))))))))))))
Not: Diyabet reçelleride var .Reçel sevipde rejimde olanlara duyrulur.

6 Mayıs 2009 Çarşamba

MANTAR MANTISI(DİYET YEMEĞİ)


Bugünlerde diyetteyim.Diyetteyim diye açmıyım? hayır bizler sağlıklı yaşama gönül verenleriz.)))))))

İşte benim gibi sağlık yaşam proğramını seçenlere bir öneri:Mantar mantısı.Çok lezzetli, az kalorili,süper bir lezzet..

Tarifi çok basit ;Mantarları sote yapar gibi pişiriyoruz.Daha sonra üzerine yarım yağlı yoğurt ekliyoruz.İşte bu kadar daha sonra afiyetle yiyoruz.:))))

3 Mayıs 2009 Pazar

KAHRAMANMARAŞ'DAN YEŞİLLİKLER

ebe gömeci :Bu lezzetli otu bilmeyeniniz yoktur sanırım.Kavurarak bir soğan,biraz salça süper olur.istenilirse üzerine yumurta da kırılabilir.

soğanın ürütmeği :Bölgesel olarak farklı isimleri vardır sanırım .Bilmeyenler için yeşil soğanın iç kısmından çıkan taze kısımdır .Yeşil soğanı sevenlere duyrulur yeşil soğandan daha lezzetlidir.Her zaman bulmak mümkün olmaya bilir,bulunca yemek gerekir.
tirşik otu :Kahramanmaraş,Adana,Osmaniye bölgesinde sevilen bilinen bir ottur.Biz bunun tirşik çorbasını yaparız.İlk kez yiyenlere değişik gelir ama alıştınmıda bırakamazsın:)
purçalık:Bu ot benim en sevdiğim ottur.Bence tatmayanlar çok şey kaybetmişler. Şimdi diyeceksiniz ki bu otu ilk kez duyuyoruz. Biraz tanıtınca aaaaaa o mu diyeceksiniz.Menengiç ağacını bilirmisiniz? Antep fıstığının aşı yapılmamış haline mengiç denir.işte bu ağacın yeni filizlenmiş yapraklarına biz purçalık diyoruz.Hafiften haşlayarak kavurup ,soğan,salça ilave edilerek yenilir .Tadını tarif edemiyorum süperdir diyorum anlayın işte:)

kiriş:Soğangillerden bir bitkidir.Kokusubiraz rahatsız edebilir ama yemeğinde o kokuyu hissetmiyorsunuz.Bulgurla yemeği yapılır.
Biz ailece sebzeyi çok severiz.Anneannemin ,kasabamızda bir bahçesi vardı yaz tatili gelsede kasabaya gitsek diye can atardık.Ondan öğrendim ben ebe gömeçini ,kuzu kulağını,soğukluğu(semiz otu),purçalığı,tirşiği,hardalı, yarpızı,ıspatanı,kiriş otunu daha ismini hatırlayamadığım çeşit çeşit otları....Biz ailece biraz otculuzdur:)
İşte bizde bu hafta sonu 1 mayıs tatilinide fırsat bilerek memlekete gittik aman Allahım her taraf yemyeşildi.Kahramanmaraş 'ın caddeleri yemyeşildir,dağlar yemyeşil, yollar yemyeşil...İşta bahar dedim ama fazla gezme fırsatımız olmadı. Kaynım askerden izine gelmişti,anneannem ameliyat olmuştu .Onları ziyarete gitmiştik. Pazarın yanından geçerken durduk, ben bir iki fotoğraf çektim .Şimdi anlatıp fotoğrafını göstermemek olmaz dimi?